Aşka Dair Savaşım

                                                                           

                                                              

          Biliyorum, tipim değilsin. İlk fotoğrafını gördüğümde bu benim hayalimdeki adam demedim. Seni istemedim hatta. Neden bu kadar önemliydi ki benim için dış görünüşü? Neden hep yanıma yakışanı istiyordum ki? Bana bu hayatta nasıl bir mutluluk verecekti ki bu? Nasıl bir psikolojideydim senelerdir? Neden hep daha iyisi olsun istedim? Peki önemli olan yanıma yakışması mıydı yoksa kalbime yakışması mı? Bu kalp kapılarını kime açacaktı sahi? 

               Bıkmıştım artık kendimden, isteklerimden, benciliklerimden. Bu kadar duygusal biriyken nasıl olur da bir kez bile karşımdakinin duygularını önemsemezdim? Geçmişim miydi beni bu duruma iten yoksa geleceğime olan kaygım mıydı? En çok dünde mi kalmıştım yoksa yarının acelesi bugünümü mü çalmıştı? Kendime sürekli anı yaşa derken, "Evet, gerçekten anı yaşıyorum!" derken ne derece dürüst olabiliyordum? Neden dürüst olamıyordum? Yeniden sevmek ve sevilmek istiyordum. Evet, sevmek... Karşılıklı bir aşk. O kadar zaman olmuştu ki bu hissi tatmayalı, Allah'ım diyorum kendi kendime; yapabilir miyim gerçekten? Yeniden sevebilir miyim? Bu kalbe birinin girmesine izin verebilir miyim? Eğer kapılarımı açarsam yara alır mıyım? Yoksa korkak mıyım! Bu aşk denilen beladan neden hep kaçtım? Neden cesaretim beni hep yalnız bıraktı? Biliyorum beni kimse anlamazdı...

                Biliyorum çünkü ben de kendimi anlayamadım. Neden diye sorduğumda bu hain kendimden hiç cevap alamadım. Kendime hiç dürüst olamadım. Kendi kendimin düşmanı mıydım? Yoruldum artık bunaldım. Sürekli kafamda dönüp dolaşan bu düşünceleri buraya yazdım. Cevap bulmak ümidi ile miydi? Hayır. Bu yazıyı yazdım çünkü kendimle savaşıyorum. Aklımla mantığımla savaşıyorum. Aklıma mantığıma galip gelebilmek için. Unuttum çünkü kalbimi. Kilitledim koydum bir kutuya ruhumun en ücra, en ıssız yerine sakladım. Ama şimdi bulamıyorum. Bulmaktan korkuyorum. Biri gelsin o tozlu kutuyu çekip çıkarsın istiyorum. Teslim olmak istiyorum, düşünmeden umursamadan 'anı' yaşarcasına... O tozlu kutuyu yalnız açamam, biliyorum. Ama yanımda olmak isteyenlere de fırsat tanımıyorum. Arkadaşlarıma göre doğru kişiyi bulamadığım içinmiş, o kişi geldiğinde hiçbir şeyin önemi kalmayacakmış, dünyanın en mutlu insanı olacakmışım.

                 Ben böyleyken doğru kişi beni bulabilecek miydi peki? Yoksa şans vermem gereken sen mi doğru kişiydin? Evet, sen... En başında bahsettiğim ama yine bencilliğimden paragraflarca kendimi anlatıp, es geçtiğim sen. Beni çekip çıkarabilecek misin bu harbimden? Yoksa ben böyle yazılar yazmaya devam mı edeceğim? Bir bilsem... 

okurken dinlenilecek müzik önerim :)


Yorumlar

Yorum Gönder